Büyük acılar yaÅŸadığımız Osmanlı İmparatorluÄŸunun çöküÅŸüne sebep olan savaÅŸlardan biri olan DoÄŸu karadeniz savaÅŸlarını anmak için her yıl düzenlenen anma etkinliklerinde iÅŸin manevi tarafı lafla geçiÅŸtirilirken, Yapılan etkinlikte Horon kemençe gırla gitmektedir. Bu ÅŸekli ile ÅŸehitlerimizin kemikleri sızlamaktadır.
Trabzon'un kurtuluÅŸu dediÄŸimiz olay Rusların kendi durumları nedeniyle çekilmeleri olayı olmasına raÄŸmen, Sanki savaÅŸ yaparak kazandık havası uçuÅŸturulmaktadır.
Her yıl TDF ve diÄŸer STK'lar tarafından kutlanılan Fetih ve KurtuluÅŸ ÅŸenlikleri Nice ÅŸehidin kanları üzerine Rant ve eÄŸlenceye dönüÅŸtürülmüÅŸtür.
Bu Uygulama birçok vatandaşımıza manevi bir ızdırap olmaktadır. Dileriz Trabzon STK'ları bundan sonra yapacakları Tereyağı-Peynir panayırlarını baÅŸka vesilelerle yapsın, Kazanmış olsak ta Atalarımızın nice ÅŸehitler vererek yaptığı savaÅŸlar ibadet mantığı ile yad edilsin, Bu savaÅŸlar horon kemençe ile deÄŸil, TereyaÄŸ-Peynir-Köfte Kuymak panayırına dönüÅŸtürülmesin.
Halkımızın da duyarlı olmasını STK'ların rant amacıyla düzenlediÄŸi bu uygulamalara itibar etmemesini tavsiye ediyoruz.
Trabzonun devasa hale gelen, Siyasi-Ekonomik-Sosyal-Hukuki sıkıntıları hakkında hiçbir faaliyet ortaya koymayan STK'larımız asli görevlerini yapmaları için halkımız tarafından teÅŸvik edilmelidir. Bu uyarılar sadece bizim yazmamızla kalmasın istiyoruz. sivil toplum kuruluÅŸlarının amacı panayır düzenlemek deÄŸildir. Yönetenlerle yönetilenler arasında oluÅŸan hukuksal, siyasi, sosyal, ekonomik sorunlarda güç birliÄŸi olÅŸturma çalışması yapmasıdır.
Maalesef STKlarımız bu konuda en basit iÅŸleri dahi dillendiremediÄŸini görüyoruz, İktidara karşı görünmek istemediklerine ÅŸahit oluyoruz.
Bu nedenle başıboÅŸ kalan STK larımız kapanın elinde kalmış, kendilerine muhalefet edecek üye kalmamıştır, Mevcut muhalefet yapanlar ise genel kurullar sırasında dışlanarak etkisiz hale getirilmektedir. Bu konuda tarihte yaÅŸadıklarımızı buradan bir bir paylaÅŸmaya çalışıyoruz, devam edeceÄŸiz.
BU GÜN HORON KEMENÇE İLE KUTLADIÄžIMIZ RUS SAVAÅžLARI HAKKINDA KISA BİLGİ
Ruslar 1 Kasım 1914'den itibaren doÄŸu hudutunu aÅŸarak Osmanlı topraklarında ilerlemeye baÅŸladı. DoÄŸu Karadeniz kıyılarını alıp, Anadolu'yu ele geçirmeyi hedefleyen Rus orduları karşısında, Osmanlı Devleti 3 Kasım'da Almanya yanında savaÅŸa katıldı ve 14 Kasım'da Cihad-ı Mukaddes ilan etti.
Rus savaÅŸ gemilerinin Karadeniz limanların bombardıman etmesi ile Trabzon büyük yaralar almaya baÅŸlamıştır. Nitekim 17 Kasım 1914'te yirmi üç parçalık bir Rus donanması Trabzon'u bombardıman ederek büyük tahribata ve can kaybına sebep oldu. Bombardımanlar devam etti. Trabzon 8 Åžubat ve 11 Åžubat 1915'te Rus bombardımanı ile büyük ölçüde tahrip oldu, 1000'den fazla insan öldü.
Bu sırada Osmanlı savaÅŸ gemisi Yavuz Trabzon'a geldi. 32 ağır makineli tüfek, bir batarya, daÄŸ topu ve bazı askeri levazımat ile Kafkasya cephesinde kullanılmak üzere iki uçak getirdi
Ruslar 23 Ocak 1916'dan itibaren kıyı saldırılarını yoÄŸunlaÅŸtırdılar. 17 savaÅŸ gemisinin desteklediÄŸi bu saldırılar sonunda Osmanlı birlikleri geri çekilmek zorunda kaldı.
İstanbul'dan istediÄŸi yardımı alamayan Üçüncü Ordu Komutanı Kamil PaÅŸa, birliklerini Ilıca'ya doÄŸru geri çekince 16 Åžubat 1916'da Ruslar Erzurum'u iÅŸgal etti.
Rus kuvvetleri, donanmanın desteÄŸini de alarak 24 Åžubat 1916'da Rize'yi iÅŸgal ettiler. Of sınırına dayanan Ruslara karşı Baltacı Deresi'nde yöre halkından oluÅŸan kuvvetlerin de yardımıyla Osmanlı askeri birlikleri savunma yaptılar. Rus ordusunu 20 gün durdurmayı baÅŸaran Osmanlı birlikleri, Rusların denizden ve karadan saldırılarının yoÄŸunlaÅŸması ve bu arada hiçbir yerden destek gelmemesi sonucu geri çekilince, 15 Mart 1916'da Of İlçesi Rusların eline geçti. Daha sonra Sürmene iÅŸgal edildi ve Ruslar Trabzon kapılarına dayandı.
.jpg)
18 Nisan 1916'da Trabzon Rumlarından bir heyet, Osmanlı Birliklerinin 15-16 Nisan ÅŸehri boÅŸalttığını iÅŸgal kuvvetleri komutanı General Lyhkov'a bildirerek kendisini ÅŸehre davet etti. Erzurum Caddesinden Belediye Meydanına giren iÅŸgal kuvvetleri ÅŸehri teslim aldı. Göç edemeyerek ÅŸehirde ve köylerde kalan Müslüman halk maÄŸdur bırakılmış, iÅŸkence görmüÅŸtür. Özellikle yerli azınlıkların bu eylemlerde yer aldığı ve yaÄŸmalama yaptığı öne sürülmüÅŸtür.
1917'de Rusya'da Ekim Devrimi olur. Geri çekilmek zorunda kalan Rusya ile Osmanlı arasında 18 Aralık 1917'de Erzincan AntlaÅŸması yapılır.
Bu antlaÅŸmaya Ermeniler uymayıp, Osmanlı aleyhinde katliamlara giriÅŸince, Ordu Komutanı Vehip PaÅŸa'ya ileri harekat emri verildi. 11 Åžubat 1918'de genel hareket emrini alan Osmanlı Ordusu, bir koldan Kafkasya üzerine ilerlerken, diÄŸer koldan Trabzon'lu Albay Hamdi Bey (PirselimoÄŸlu) komutasındaki 37. Tümen; Giresun'dan 123. alay ile takviye edilerek Trabzon üzerine yola çıktı.
Bölgedeki çeteleri de temizleyerek ilerleyen birliklerimiz 15 Åžubat 1918'de Vakfıkebir'i, 18 Åžubat 1918'de Akçaabat'ı geri aldı. Birkaç gün içinde çevreyi kontrol altına alan Osmanlı birlikleri 24 Åžubat 1918 tarihinde Trabzon'a girdi.
Osmanlı Devleti, Brest-Litovsk Anlaşması ile doğudaki topraklarını istiladan kurtardı.
İşgal nedeniyle Göçen halk döndüklerinde büyük oranda yıkılmış bir ÅŸehirle karşılaÅŸmıştır. Özellikle Rus askeri üniforması giymiÅŸ Ermeni ve Rum-Pontus çeteleri Trabzon'da büyük bir kıyım yapmıştır.
I. Selim'in annesi Gülbahar Hatun'un türbesi yıkılmış, Müslüman mezarlığına tiyatro binası yapılmıştır. Öldürülen sivillerin sayısı kesin olarak bilinmemekle birlikte yalnızca Pontus çeteleri'nin Karadeniz genelinde resmi rakamlara göre 8000 civarında müslümanı öldürdüÄŸü belirtilmektedir. Rus iÅŸgali sebebiyle Batıya ÅŸehirden 80.000 civarında nüfusun göç ettiÄŸi kaynaklarda belirtilmektedir.
Bunlardan bir kısmı çeÅŸitli sebeplerle geriye dönememiÅŸlerdir. Åžehirde iÅŸgal ve sonrası dönemde büyük yaÄŸmalamalar olmuÅŸtur.
BU ACILARIN YAÅžANDIÄžI İŞGAL VE KURTULUÅž GÜNLERİMİZ NASIL YAD EDİLİYOR, AÅžAÄžIDAKİ VİDEO TDF 2015 TRABZONUN KURTULUÅž ETKİNLİKLERİNDEN DERLENMİŞTİR